Kuraklık, vahaları da kuruttu 134 bin km2 alan kayboldu
Başak Nur GÖKÇAM
Dünyanın gündemine 1960’lı yıllarda giren çölleşme, günümüzün belki de en fazla konuşulan meselesi haline geldi. Kuraklık sonucu dünyanın yüzde 30’u çölleşme riski ile karşı karşıya kaldı. Başta Afrika ve Asya ülkeleri olmak üzere artık küresel bir sorun haline gelen kuraklık, dünyada 10 milyondan fazla insanın da ekolojik göçmen konumuna düşmesi ile sonuçlandı.
Sulak alanlarda dahi suların çekilmeye başladığı ve kuraklığın etkisini gösterdiği bu süreçte, yaşanan susuzluğun çöllerdeki vahalar üzerindeki etkisi üzerinde inceleme yapan Çin Bilim Akademisi araştırmacıları, son 25 yılda 134 bin kilometrekareden fazla vaha arazisinin kaybedildiğini tespit etti. Vahalarda yaşanan bu değişikliklerin, dünya çapında yaklaşık 34 milyon insanı doğrudan etkilediği tahmin ediliyor.
86 bin 500 kilometrekare yapay kazanç sağlandı
Çalışma, dünya çapındaki vahaların, çoğunlukla Asya’daki kasıtlı vaha genişletme projeleri nedeniyle 1995’ten 2020’ye kadar 220 bin 149 kilometrekareden fazla büyüdüğünü ortaya çıkardı. Ancak çölleşme, aynı dönemde çoğunlukla Asya’da olmak üzere 134 bin 300 kilometrekarelik vaha kaybına neden oldu ve çalışma dönemi boyunca 86 bin 500 kilometrekarelik net bir büyümeye yol açtı.
Bu artışın çoğu, insanların çöl arazilerini, yüzeysel su ve yeraltı suyu pompalama yoluyla kasıtlı olarak vahalara dönüştürmesi, otlaklar ve ekili alanlar yaratması nedeniyle gerçekleşti. Çalışmayı yöneten Çin Bilim Akademisi’nden yerbilimci Dongwei Gui, artışın, yönetim çabalarının büyümeye yüzde 60’tan fazla katkıda bulunduğu Çin’de yoğunlaştığını söyledi.
Vahalar, dünya nüfusunun yüzde 10’unu barındırıyor
Vahalar kurak alanlar için önemli yaşam alanları ve su kaynakları olmalarıyla bilinir. Arazi alanının yaklaşık yüzde 1,5’ini kaplamasına rağmen dünya nüfusunun yüzde 10’unu barındıran bu sulak alanlar, birçok yerde iklim değişikliği ve antropojenik faaliyetler sebebiyle tehdit altında.
Konuya ilişkin açıklamada bulunan ve çalışmayı yöneten Çin Bilim Akademisi’nden yerbilimci Dongwei Gui, “Bilim camiası her zaman vahaların önemini vurgulamış olsa da, vahaların küresel dağılımına ilişkin net bir harita henüz mevcut değil. Oasis araştırması, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak ve kurak bölgelerde sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek için hem teorik hem de pratik öneme sahiptir” ifadelerinde bulundu.
Uzun vadeli vaha sürdürülebilirliği
Çalışmada, su kaynakları yönetiminin iyileştirilmesi, sürdürülebilir arazi kullanımı ve yönetiminin teşvik edilmesi ve suyun korunması ve verimli kullanımının teşvik edilmesine yönelik öneriler de dahil olmak üzere sağlıklı vahaları sürdürmenin yolları vurgulandı. Gui, iklim değişmeye devam ederken bu çabaların ayrı bir öneme sahip olduğunun altını çizerek, uluslararası iş birliğinin vaha sürdürülebilirliğinde çok önemli bir rol oynadığını söyledi. Çalışma, disiplinlerarası araştırmalar yayınlayan AGU dergisi Earth’s Future’da yayınlandı.
“Eriyen buzullar, vahaları daha da küçültebilir”
İnsanların azalan yeraltı suyunu aşırı kullanmasının, vahanın sürdürülebilirliğini ve uzun vadeli buzul kaybını sınırlayabileceğini belirten, Çin Bilim Akademisi’nden yerbilimci Dongwei Gui, “Yüksek sıcaklıklar buzulların erimesini artırarak vahaların su kaynaklarını geçici olarak artırırken, buzullar yavaş yavaş ortadan kalktıkça eriyen su veriminin de sonunda azalacağını ve vahaların bir kez daha küçülmesine yol açabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Vahaların yüzde 77’si Asya’da
Vahalar, dünyanın kurak alanlarındaki insanlar, bitkiler ve hayvanlar için önemli su kaynaklarıdır ve çöllerdeki üretkenliğin ve yaşamın büyük bir kısmını destekler. Yeraltı suyu akıp alçak alanlara yerleştiğinde veya yüzeydeki eriyen su bitişik dağ sıralarından ve havuzlardan aşağı doğru aktığında oluşurlar. Bir vahanın varlığı öncelikle yağış olmayan güvenilir bir su kaynağına sahip olmasına bağlıdır. Bugün 37 ülkede vaha bulunuyor. Bunların yüzde 77’si Asya’da, yüzde 13’ü ise Avustralya’da yer alıyor.